Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) yarın Eylül ayı enflasyonunu açıkladı. Türkiye’nin resmi enflasyonu olarak kabul edilen TÜFE’nin (Tüketici Fiyat Endeksi) yüzde…
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) yarın Eylül ayı enflasyonunu açıkladı. Türkiye’nin resmi enflasyonu olarak kabul edilen TÜFE’nin (Tüketici Fiyat Endeksi) yüzde…
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) yarın Eylül ayı enflasyonunu açıkladı. Türkiye’nin resmi enflasyonu olarak kabul edilen TÜFE’nin (Tüketici Fiyat Endeksi) yüzde 61’i aştı.
Son altı yıldır hiç tek haneli seviyelere inmeyen enflasyon, geçtiğimiz yılın Ekim ayında yüzde 85,51 ile Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarında geçen 21 senede en yüksek seviyesine ulaşmıştı.
Eylül ayında Orta Vadeli Programı açıklayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 65 olarak ortaya koymuştu. Ancak enflasyondaki aylık artış hızı bu seviyelerde olursa Türkiye’nin bu tahmini tutturması da mümkün olmayacak.
Yüzde 72’yi enflasyonda tepe noktası olarak görenler kadar 2024’ün ilk çeyreğinde yüzde 80’i aşacağını savunanlar da var.
İstanbul enflasyonu yüzde 73’ü aştı
TÜİK’in yarın açıklayacağı enflasyon oranının “öncü göstergesi” olarak kabul edilen İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) İstanbul Ücretliler Endeksi’nde Eylül ayı artışı yüzde 5,46 olarak hesaplandı.
İTO’nun altmış yıldır ölçtüğü endekse göre yıllık enflasyon yüzde 73,18’e ulaştı.
2022 Mart’ına kadar yakın giden İTO ve TÜİK’in enflasyon verilerindeki uyum bu tarihten sonra bozuldu ancak seçimlerden sonra ekonomi yönetimindeki değişimle birlikte yeniden paralellik göstermeye başladı.
Atabay: “Doğal gaz ve elektrik fiyatlarındaki artışlar domino etkisiyle enflasyondaki yükselişi diri tutacak”
Ekonomist Güldem Atabay, son üç ayda olduğu gibi bu ay da TÜİK’in enflasyonunun İTO verileri ile uyumlu gideceğini düşünüyor.
VOA Türkçe’ye değerlendirmelerde bulunan Atabay, “Aslına bakarsanız TÜİK’te bir ekip değişikliği olmadı. Aynı ekip devam ediyor ama veriler dört, beş ay öncesine göre daha gerçekçi açıklanıyor. Herhalde bunun ekonomi yönetimindeki değişiklikle ilgisi var. Eylül ayına ilişkin piyasa beklentisi yüzde 4,5 civarında bir artış. Ancak ben bunun üzerine çıkılacağını ve yüzde 5- 5,5 dolaylarında bir artış açıklanacağı kanaatindeyim. Tabii aylık bazda artışlar burada kalmayacak. Önümüzdeki altı ay içinde enflasyonun yüzde 80’leri göreceğini düşünüyorum. Doğal gaz ve elektrik fiyatlarındaki artışlar domino etkisiyle enflasyondaki yükselişi diri tutacak” dedi.
Erdoğan enflasyondaki artışı dışsal faktörlere bağlıyor
Dün TBMM’nin yeni yasama yılı açılışında milletvekillerine hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomideki sorunları kabul ederken dış kaynaklı enflasyona işaret etti.
Erdoğan, “Dünya genelinde enflasyon oranları son 60-70 yılın en yüksek seviyelerine ulaştı. Gıdadan enerjiye, ticaretten istihdama kadar her alanda ciddi sıkıntılar yaşanıyor.
Gelişmiş ülkeler dahil hemen hiç kimse önünü net bir şekilde göremiyor. Türkiye olarak biz de ister istemez bu olumsuzluklardan etkileniyoruz” dedi.
“Gıda fiyatlarında daha da sıkıntılı bir sürecin kıyısındayız”
Güldem Atabay ise dünyada gıda enflasyonunun düşmesine karşın Türkiye’de gıda enflasyonunun manşet enflasyonun üzerinde olduğuna dikkat çekiyor.
“Gıda fiyatlarının küresel ölçekte bozulmasına önce pandemi, sonra iklim krizi neden oldu. Son bir buçuk yıldır da Ukrayna’nın işgali ve buna bağlı olarak tahıl koridorunun bozulması da bundan rol oynuyor. Ancak bir süredir küresel gıda fiyatları normale dönerken Türkiye’de dönmüyor. Bunun nedeni de büyük ölçüde içsel faktörler. Tarım sektöründe ciddi bir verimsizlik sorunu var, üstelik mazot fiyatları da maliyetleri arttırıyor, tabii kuraklık da cabası. Tarımda kırk yıldır sorunlar var ama son dönemde iyice patladı. İklim krizinin biteceğine dair işaret yok, çiftçinin sorunlarına kalıcı çözüm arayışı da yok. Ekonomik program çiftçiyi korumuyor. Bu nedenle Türkiye’de gıda fiyatları, daha uzun süre yüksek devam edecek. Kısa dönemli konuşmak gerekirse kış geliyor. Taze sebze bitecek, gıda fiyatlarında daha da sıkıntılı bir sürecin kıyısındayız.”
Doçent Çakmaklı: “Enflasyonda tepe noktası yüzde 72”
Koç Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden Cem Çakmaklı ise TÜİK’in Salı günü (yarın) son iki ayda olduğu gibi yine Eylül ayı enflasyonunu da beklenenden yüksek açıklayacağı düşüncesinde.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Doçent Çakmaklı, “İstanbul Ticaret Odası’nın Eylül ayı enflasyon oranı benim tahminimden düşük kaldı. Bu veri açıklanmadan önce TÜİK’in Haziran ve Temmuz aylardakine yakın bir enflasyon açıklayacağını düşünüyordum. Hala en az yüzde sekiz açıklayacağı kanaatindeyim ki bu olursa zaten 12 aylık enflasyon yüzde 62-63’lere gelmiş olacak. Biz yaz aylarında yaptığımız hesaplamalarda yıllık enflasyonun yüzde 72 hesaplamıştık. Orta Vadeli Program’da beklenti 65 ama hala biz 72’ye çıkacağını düşünmekteyiz. Sonbaharda hem mevsimsel etkiler enflasyonu yükselişini tetikleyecek hem de geçen sene Aralık enflasyonu çok düşüktü orada da baz etkisini yukarı yönlü göreceğiz. Tabii akaryakıt ve vergi artışları enflasyon üzerindeki etkisinin en az üç ay süreceğinin de altını çizmiş olayım” dedi.
“Maliye politikalarında yapısal reformlar şart; dar gelirliler, sabit gelirliler desteklenmeli”
Cumhurbaşkanı’ndan başlayarak ekonomi yönetimi enflasyonla mücadelede kararlı olduğunu sık sık ortaya koyuyor.
Koç Üniversitesi öğretim üyesi, bunun gerçekleşebilmesi için Merkez Bankası’nın para politikalarının mutlaka Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın uygulayacağı yapısal reformlar ve sıkı maliye politikası ile desteklenmesi gerektiğini vurguluyor.
Prof. Çakmaklı, “Bu enflasyonu dar gelirliler ve tabii ki sabit gelirliler çok daha sert hissediyor. Çünkü gıda enflasyonu manşet enflasyondan çok daha yüksek. Onların tüketim sepetinde zorunlu tüketim harcamaları ağırlıklı. Gıda ve kira burada ana kalem. Maaş artışları geriden geldiği için enflasyona karşı koruyucu olamıyor. Üstelik seçimlerde doğru hükümetin kendini rahat hissetmesi yıl sonundaki artışları da negatif etkileyebilir. Seçimlerden sonra vergi düzenlemelerinde hükümetin kendisini rahat hissettiğini gördük. Sosyal devlette maliye politikası daha dikkatli uygulanmalı. Zarar gören kesimleri destekleyici ince ayarlar yapılmalı. Sadece para politikası ile enflasyon hızla yüzde 20’lere düşemez. Mutlaka Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yapısal reforma gittiği maliye politikaları ile buna destek vermesi gerekiyor. Enflasyonla mücadele için bu kaçınılmaz” diye konuştu.
VoA /Hilmi Hacaloğlu