Reuters ajansı, AKP içinde yeni bir ekonomi modeli hazırlanması için gayrı resmi bir grubun kurulduğunu yazdı. Aralarında hükümet yetkililerinin de…
Reuters ajansı, AKP içinde yeni bir ekonomi modeli hazırlanması için gayrı resmi bir grubun kurulduğunu yazdı. Aralarında hükümet yetkililerinin de…
İktidar partisi AKP’nin, ekonomik krizin gölgesinde gidilen cumhurbaşkanlığı seçimlerinin öncesinde, ekonomik krizin nasıl ele alınacağı ve yeni bir ekonomik planın benimsenip benimsenmeyeceği konusunda bölünme yaşadığı iddia edildi. Reuters ajansının dokuz farklı kaynaktan edindiği bilgiye göre, geçen haftalarda AKP üyelerinden oluşan gayrı resmi bir grup, ekonomik krizin etkisini hafifletmek için faiz oranlarının aşamalı olarak artırılmasını ve kredilerin belirli sektörlerle sınırlandırılmasını öngören bir planı ele aldı.
‘ERDOĞAN DOĞRUDAN MÜDAHİL DEĞİL’
Aralarında hükümet yetkililerinin ve konu hakkında bilgi sahibi olan kişilerin bulunduğu kaynaklar, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın söz konusu görüşmelere doğrudan müdahil olmadığını ve mevcut ekonomik planı değiştirmeye henüz onay vermediğini vurguladı.
Bununla birlikte, AKP’nin yeni bir ekonomik plan konusunda bölünme yaşadığı belirtildi. Habere göre, parti içinde bazıları ekonomi politikalarının değişmesi gerektiğini düşünürken, bazıları da pazar günkü ikinci turda “güçlü” bir sonuç alınması halinde, gelecek yıl düzenlenecek yerel seçimlere kadar değişiklik yapılmaması gerektiğine inanıyor.
‘ANLAŞMAZLIK VE BELİRSİZLİK VAR’
Reuters’ın haberinde, “Türkiye’deki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turuna günler kala, içeriden edinilen bilgiye göre, Tayyip Erdoğan’ın hükümetinde bazılarının sürdürülemez bir ekonomik program olarak adlandırdığı politikalarla devam mı edileceği yoksa bunun terk mi edileceği konusunda anlaşmazlık ve belirsizlik var” denildi.
‘ESKİ ÜST DÜZEY AKP’LİLER DE VAR’
Ajansa konuşan kaynaklardan dördü, geçen haftalarda yeni bir program üzerinde çalışmak için biraraya gelen gayrı resmi grubun içinde şu an hükümet dışında yer alan ama geçmişte üst düzey pozisyonlarda bulunan AKP üyelerinin de yer aldığı bilgisini verdi. Buna göre söz konusu grup, ekonominin toparlanabilmesi için aşamalı faiz artışı yapılması ve kredilerin “hedefli” bir şekilde verilmesi gerektiğini düşünüyor.
‘ÇOKLU FAİZE SON VERİLECEK’
Üst düzey bir yetkili, söz konusu temaslar hakkında “Mevcut modelin sürdürülemez olması nedeniyle yeni bir ekonomik model üzerinde çalışıyorlar. Temel olarak faiz oranları yükseltilecek ve çoklu faiz oranı kullanılan yapıya son verilecek” dedi. Yetkili, gayrıresmi grubun planın tamamını Erdoğan’a henüz sunmadığını da ekledi.
‘ERDOĞAN SEÇİM SONUCUNA GÖRE KARAR VERİR’
Reuters’a konuşan kaynaklardan üçü ise seçim sonuçlarına göre Erdoğan’ın en azından önümüzdeki birkaç ayda ekonomi politikalarını değiştirmeyebileceğini söyledi. AKP’den bir yetkili ise “Parti içinde iki farklı görüş var” diyerek, alınacak herhangi bir kararda Mart 2024’teki yerel seçime kadar ekonomik istikrarın muhafaza edilmesinin amaçlanacağını vurguladı. Üçüncü bir yetkili ise “güçlü seçim sonuçlarının, lideri hızlı bir değişime ihtiyaç olmadığına ikna edebileceğini” söyledi.
‘SALDIRGAN BİR PARASAL SIKILAŞMA BEKLENMİYOR’
Kaynaklara göre, yeni ekonomik plan üzerinde çalışan gayrıresmi grup da saldırgan bir para sıkılaştırma politikası üzerinde durmuyor. Bunun yerine, borçlanma piyasalarındaki politika faizi oranına odaklanan daha aşamalı bir plan öngörülüyor. Bir diğer seçeneğin ise kredilerin selektif bir biçimde verilmesi için bir kamu kurumunun ya da devlet sübvansiyonlarını kullanılması.
‘ERDOĞAN’IN NE KADAR İLGİLENDİĞİ DE BİLİNMİYOR’
Kaynaklar, “yeni” politika önerileri için çok sayıda fikrin gözden geçirildiğini söylerken, fazla ayrıntı vermemeyi tercih etti. Haberde, planın ne kadarının Erdoğan’a sunulduğunun veya Erdoğan’ın yeni bir ekonomi politikası ile ne kadar ilgilendiğinin bilinmediği de vurgulandı.
Reuters’a göre, mevcut ekonomi programında devam edilmesini isteyen AKP’li yetkililer ise teknoloji, enerji, doğal kaynaklar ve turizm gibi sektörlere öncelik verilen selektif kredi politikalarının, cari açığa 2030 yılına kadar 289 milyar dolar katkıda bulunacağını ve TL’nin değerini güçlendireceğini savunuyor.
Artı Gerçek