Yeni yıl yaklaşırken, elektrik faturalarında önemli değişiklikler yapılacağına dair iddialar gündeme gelmeye başladı. Elektriğe zam gelebileceği söylentileri dolaşırken, Enerji Piyasası…
Yeni yıl yaklaşırken, elektrik faturalarında önemli değişiklikler yapılacağına dair iddialar gündeme gelmeye başladı. Elektriğe zam gelebileceği söylentileri dolaşırken, Enerji Piyasası…
Yeni yıl yaklaşırken, elektrik faturalarında önemli değişiklikler yapılacağına dair iddialar gündeme gelmeye başladı. Elektriğe zam gelebileceği söylentileri dolaşırken, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) da konut aboneleri için yıllık tüketim sınırını 5 bin kilovatsaate (kWh) düşüreceği öne sürüldü. Bu düzenlemenin gerçekleşmesi halinde, aylık ortalama tüketimi 417 kWh’in üzerinde olan milyonlarca hanenin, yüksek tüketimli sanayi kuruluşlarıyla benzer şekilde tarifelendirileceği ve bu durumda tüketim aynı kalsa bile faturaların artacağı belirtiliyor.
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) ise bu gelişmeyi eleştirerek, milyonlarca ailenin enerji maliyetlerinin artacağına ve mevcut tüketimlerini korusalar bile faturaların her ay yükselme riski taşıdığına dikkat çekti.
1 Ocak 2025 itibarıyla EPDK’nın yeni düzenlemesiyle yıllık 5 bin kilovatsaatin üzerinde elektrik tüketen konut ve ticarethaneler, sübvansiyonlu elektrik tarifesinden yararlanamayacağı iddiaları kamuoyunda tartışma yarattı. Özellikle sosyal medyada gündem olan bu düzenlemeyle birlikte, yüksek tüketim yapan abonelerin faturalarının daha da artacağı öngörülüyor.
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), 2024 yılı bütçesinden Kamu İktisadi Teşebbüsleri’ne (KİT) aktarılacak olan 748,7 milyar TL’nin, 500,4 milyar TL’sinin enerji sübvansiyonları için ayrıldığını hatırlatarak, düzenlemeye dair eleştirilerini paylaştı. EMO, düzenleme kapsamına giren tüketicilerin piyasa koşullarına göre fiyatlandırılan tarifelere zorlanmasının tüketici üzerindeki mali yükü artıracağını ve bu durumun özellikle konut aboneleri için büyük bir mali külfet anlamına geleceğini belirtti. Ayrıca bu maliyet artışlarının karşılanabilmesi adına konut abonelerinin önlem alma veya bu maliyetleri başka bir yöne aktarma imkanları olmadığı için durumun “kabul edilemez” olduğu vurgulandı.
EMO’nun açıklamasında, dört kişilik bir ailenin asgari yaşam standartlarına göre aylık ortalama 230 kWh enerji tüketmesi gerektiği, bu rakamın EPDK tarafından da ortalama 240 kWh olarak kabul edildiği belirtildi. Yeni düzenleme ile 417 kWh’in üzerindeki tüketimler yüksek kademeye alınarak, sanayi tarifesine benzer fiyatlarla faturalandırılacağı ve bu durumun haneler için büyük bir maliyet artışına yol açacağı ifade edildi. Tüketim aynı kalsa bile, faturalandırmanın spot piyasa değerlerine göre yapılacağı ve bu nedenle her ay değişen yüksek bedellerin hanelere yansıyacağı kaydedildi.
Bu düzenlemeye karşı yargı yoluna başvuracağını belirten EMO, enerji maliyetlerinin enflasyon üzerindeki etkisini azaltmak adına kamu yatırımlarının artırılması gerektiğini savundu. Açıklamada, ekonomik krizin etkilerini en aza indirmek için kamu tekeli altında tüm enerji süreçlerini yönetecek entegre bir enerji programının devreye alınmasının zorunlu olduğuna dikkat çekildi.
Henüz EPDK’dan bu konuya ilişkin resmi bir açıklama gelmedi.