BEKLENTİLERİM BANA NE SÖYLÜYOR
BEKLENTİLERİM BANA NE SÖYLÜYOR
Beklentiler ah şu beklentiler….. Çocukluktan ve yetiştirildiğimiz çevreden öğrendiğimiz ve karakter yapımızın getirdiği etkilerle de oluşan beklentilerimiz var yaşam içerisinde. Beklentilerimizi yüksek tutan bireyler haline gelmemiz ince düşünceli ve detaylara önem veren biri olmaktan kaynaklanıyor bir yönüyle. Toplumda bu tip bireyler de bir hayli fazla. Ve sonradan beklentimiz karşılanmadığında ise üzülen bireyler haline geliyoruz. Diyelim ki siz arkadaşlarınızla ilişkilerinizde arkadaşlarınızın derdini dinleyen,onlara zor zamanında her zaman yardıma koşan birisiniz ve arkadaşınız ise siz bir şey anlattığınızda sizin kadar iyi bir dinleyici değil ve sizin kadar her anınızda yanınızda değil ve siz de bir beklentiye giriyorsunuz. Ama ben hep onun yanındaydım o neden benim yanımda değil ki diye kara kara düşünüyorsunuz. Hemen hemen bu durumu çoğumuz yaşamışızdır belki de. Burada baktığımız zaman her bireyin parmak izi farklıdır ve her birey farklı farklı özelliklere sahip ve yetiştirilme tarzımızdan tutun da yaşadığımız çocukluk dönemi de farklı olabilir.Dolayısıyla hepimizin beklentileri de farklı yönde olabilir. Beklentiye haklı yönde girmiş de olabiliriz . Fakat insanlara ne kadar gideceğimizin sınırını biz koruyabiliriz . Haklı bir yönde beklentilerimiz olabilir bu çok normal. Haklı beklentilerimiz karşılanmadığında ise bunu kendimize dert ediniriz ya da mesafe koyarız ya da bu durumu karşımızdaki kişiye sorarız ki en zoru sorma cesaretinde bulunmaktır aslında ki sorarak da çözüme kavuşturmuş olabiliriz. Beklentileri ne zaman bırakırız peki?
Karşımızdaki bireylerin bize bizim kadar aynı düzeyde yaklaşmadığını gördüğümüz zaman beklentilerimizi düşürmeye başlarız ve bundan sonra beklentilerimi düşük tutacağım deriz. Çelik yeleklerimizi giyip aynı durumu yaşamamak adına kendimizi bu çelik yelek ile koruma altına alırız. Çünkü o zaman incinmeyeceğimizi düşünürüz.Bundan sonra yaşamımıza girecek olan kişilere eski davranışları sergilemeyiz. Önce bir inceleriz,anlamaya ve yaklaşımına ,davranışlarına bakarız. İşte tam bu noktada sınırlar devreye girer. Yani sınırımızı ne kadar korumayı bilirsek beklentilerimizi de yüksek tutmamış oluruz.
Hepimizin bir çelik yeleği var ve çelik yelek bizlerin sınırlarıdır önemli olan çelik yeleği ne zaman giyeceğimizi bilmek. Eğer bunu başarırsak olaylara daha realist çerçevede bakabiliriz.